Polikistik Over Sendromu Kimlerde Görülür?

Polikistik Over Sendromu Kimlerde Görülür?

Polikistik over sendromu (PKOS) olarak bilinen hormonal bir durum üreme çağındaki kadınları etkiler. Doğurganlık çağındaki kadınların yüzde 5 ila 10’u bundan etkilenir ve bu da onu kısırlığın en yaygın nedenlerinden biri yapar. Çoklu yumurtalık kistleri ve düzensiz adet döngüleri, akne, hirsutizm (aşırı kıllanma) ve obezite gibi çeşitli semptomlar PKOS’un ayırt edici özellikleridir.

PKOS’un kesin nedeni bilinmemekle birlikte, genetik, çevresel ve yaşam tarzı faktörlerinin bir kombinasyonunun sonucu olduğuna inanılmaktadır. Araştırmalar, PKOS’lu kadınların aile öyküsünde bu duruma sahip olma olasılığının daha yüksek olduğunu ortaya çıkardı, bu da bozukluğun genetik bir bileşene sahip olabileceğini gösteriyor. PKOS, obezite gibi yaşam tarzı seçimlerinin yanı sıra toksinlere maruz kalma veya yüksek stres seviyeleri gibi çevresel faktörlerin bir sonucu olarak da gelişebilir.

Erkek cinsiyetiyle ilişkili bir hormon olan androjenin kanda yüksek düzeyde bulunması PKOS’un ana özelliklerinden biridir. Akne, hirsutizm ve erkek tipi saç dökülmesi, bu yüksek seviyelerden kaynaklanabilecek semptomlardan sadece birkaçıdır. Kısırlık, yumurtalıkların büyümesi ve küçük kistler oluşturmasından kaynaklanabilir. Ek olarak, PKOS’tan etkilenen kadınlarda insülin direnci tip 2 diyabet ve metabolik sendrom riskini artırabilir.

Obezitenin Etkisi ve Yaşam Tarzı Faktörleri

Bazı popülasyonlarda PKOS diğerlerinden daha yaygındır. Araştırmalara göre özellikle Afro-Amerikan, Hispanik ve Asyalı kadınların PKOS prevalansı daha yüksektir. Bu, yaşam tarzı, çevresel ve genetik faktörlerin bir karışımının sonucu olabilir. Araştırmalara göre, PKOS’lu kadınların %80’e kadarı fazla kilolu veya obezdir. PKOS ayrıca aşırı kilolu ve obez kişilerde daha yaygındır. Bunun, aşırı kilolu ve obez kişilerin PKOS ile bağlantılı insülin direncine sahip olma ihtimalinin daha yüksek olmasından kaynaklandığı düşünülmektedir.

PKOS’tan etkilenen tüm kadınların tüm semptomları veya semptomları aynı derecelerde göstermeyeceğini hatırlamak önemlidir. Bu, PKOS teşhisini zorlaştırır ve sıklıkla hastanın semptomları, hormonal seviyeleri ve ultrason sonuçları gibi bir dizi değişken dikkate alınarak yapılır. Bazı kadınlar sadece küçük semptomlar yaşayabilir ve PKOS’ları olduğunun farkında olmayabilirler. Bununla birlikte, PKOS, yalnızca hafif semptomları olan kadınlarda doğurganlık sorunları, metabolik bozukluklar ve bazı kanserlere yakalanma riskinin artması gibi ciddi sağlık sonuçlarına yol açabilir.

Belirtileri ve İlişkili Sağlık Risklerini Yönetme

Kadınlar, PKOS’un belirti ve bulgularının farkında olmalı ve bu durumdan etkilenebileceklerini düşünürlerse tıbbi yardım almalıdır. Gebe kalma zorluğuna ek olarak, yaygın semptomlar düzensiz adet döngüleri, akne, hirsutizm ve obeziteyi içerir. PKOS, kan testleri, ultrason ve pelvik muayene yardımıyla tanımlanabilir. Her vakanın özelliklerine ve hastanın ihtiyaçlarına bağlı olarak, PKOS tedavi seçenekleri hormon düzenleyici ilaçlardan kilo verme ve egzersiz gibi yaşam tarzı değişikliklerine ve kist çıkarma ameliyatına kadar değişebilir.

Ek olarak, özellikle PKOS’unuz varsa, bu durum diğer kronik sağlık sorunlarının yanı sıra tip 2 diyabet, kardiyovasküler hastalık ve metabolik bozukluklarla bağlantılı olduğundan, düzenli kontroller yaptırmanız çok önemlidir. Bu durumların erken tespiti ve yönetimi çok önemlidir çünkü PKOS’lu kadınların bunları geliştirme olasılığı daha yüksektir.

Sonuç olarak PKOS, doğurgan olan kadınları etkileyen tipik bir hormonal durumdur. Çoklu yumurtalık kistleri ve düzensiz adet döngüleri, akne, hirsutizm ve obezite gibi çeşitli semptomlar onu tanımlayan şeylerdir. Kesin nedeni bilinmemekle birlikte, PKOS’un genetik, çevresel ve yaşam tarzı faktörlerinin bir araya gelmesinin sonucu olduğu düşünülmektedir. PKOS, etnik azınlıkların yanı sıra aşırı kilolu ve obez kişilerde daha yaygındır. PKOS’lu kadınlar, uygun teşhis ve tedavi ile semptomları azaltabilir ve ilişkili sağlık sorunları riskini azaltabilir.

Avatar
Can Postacı
info@drcanpostaci.com

İzmir Bornova Anadolu Lisesi’nden 1986 yılında mezun olan Can Postacı, 1993’te Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi’ni bitirdi. 1990 yılında Barselona’da Hospital Princeps de Espagna, Genel Cerrahi Kliniği’nde eğitim alan Postacı, 1991’de ise İtalya’da Bologna Üniversitesi Tıp Fakültesi, Kadın Doğum Kliniği’nde eğitim hayatına devam etmiştir. 2013’te Saint Petersburg-Florida, ABD’de Adam Ostrezenski ‘İleri Kozmetik-Plastik Jinekoloji’ Eğitimi’ni de alan Can Postacı, 2013’te HypnoBirthing (Mongan Yöntemi) Eğitimi, Tampa-Florida, ABD Ve 2014’te KUHD ve Yeditepe Üniversitesi’nde hipnoz eğitimlerini bitirdi..

No Comments

Post A Comment